Kayıtlar

2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KAN''BUR

Resim
Sokağın köşesini dönerken taze ateşlenmiş silahını namludaki barut dumanı ile birlikte beline hapsetti. Ara sokaklardan çıkıp insanların arasına karışmasına yakın apartman boşluğuna yöneldi. Başındaki siyah maske ve şapkayı çöpe attı; çift taraflı montunun tersini çevirdi. Silahının dışarıdan belli olan kabzasını düzeltip sokağa çıktı. Alnındaki soğuk terleri montunun koluna silip nefesini düzenlemeye çalıştı. Artık ok yaydan çıkmıştı; pişman olmak yerine sakin kalmak zorundaydı. Bu gece belkide şafağa en uzak olandı. Korna seslerinin kulakları üzerinde kurduğu baskı ile uyandı. Üsküdar sahilde harika manzarası; karışık bir zihni vardı. Barut kokusu parmaklarına olduğu kadar aklına da sinmişti. Uzandığı banktan doğrulup denize baktı. Kendisine ardı ardına sorular sıralayabilecek iken vazgeçti. Sigarasına uzandı. Şairin dediği gibi;''Karanfil kokuyor cigaram'' mısrasını tekrarladı. Keyfi fazla sürmedi. Yanından geçen bir bisikletlinin önüne attığı kağıtla şiirsel düş

DÜŞ'İNCE

DÜŞ'ÜNCELERDEN AŞAĞIYA SARKMAK TEHLİKELİ VE YASAKTIR İki çay doldurdum. Biri  bana biri de tam karşıma. Ben çayımı içtim; karşımın çayı soğudu,döktüm.  ''Bir çay daha ?'' dedim. Kendime doldurdum, karşımın bardağının üstüne kaşığı kapattım... Sokağın başından sonuna, kısa aralıklı üç yüz adım atmıştı.Kaldırıma döşenmiş parke taşlarının bölünme çizgilerine basmamaya dikkat ediyordu. Oynak bir kaldırım taşına denk gelen ayağı, taşın altında biriken yağmur suyunu harekete geçirdi. Islanan ayağını umursamadan, hızlanan adımlarla caddeyi geçti. Önce sola, sonra sağa, sonra tekrar sola olmak üzere üç defa sahile baktı. Yosun kokusu burnunu tırmalamıştı. Baş parmağında çıkan şeytan tırnağı, elini her cebine sokuşunda kendini hatırlatıyordu. Kaldırımdaki çöplerin içinde sarhoş duran şişeye bir tekme savurdu. Şişe yuvarlandı, ters döndü; secdeye kapandı. Tekrar vurma şansı varken vazgeçti, şişenin bir günahı yoktu. Depozitosuzdu bir kere; eziyet etmesi etik olmazdı. Rahat

SUSMAK ŞAHSİYETLİ RUHLARIN İBADETİDİR

''Okumak yolunda olduğunuz bu hikaye, alışılmışın dışında bir kurgulamayla çevrilidir. Üç farklı zaman kalıbı ve anlatıcı bulunan kurmacası ve başı sonu belli olmayan yapısı ile bu metni okurken,Semra Kaynana'nın dilimize soktuğu ''Daldan Dala'' ikilemesinin tam duruma uygun bir sıfat olduğunu düşünmeniz kuvvetle muhtemeldir. Lütfen okurluğunuzun ayarları ile oynamadan, şizofreninin omuz attığı dağınıklık içindeki hikayemizle başa çıkmaya çalışınız. Kolay gelsin.'' Gecenin en soğuk durağında gelmemesi için dualar ettiği treni bekliyordu. Her hikayenin başlangıcı bir yolculuktur, kabul. Ama her başlangıç doğuşu gereği bir bitişe mahkumdur.  ''Başlamak; bitirmenin kendisinden iki dakika sonra doğan kardeşidir...'' İncecik bir deste parmağı titreyen ellerinin arasında tuttuğunda, dünya yılların yorgunluğunu geride bırakmaya başlamıştı. Bir sevinç yükleniyordu kültürel kodlarına medeniyetin. Dilinden dökemediği tüm sırları, elleriyle