BİR BEN'DEN BİR SEN GEÇİYOR
Her klişenin karşısında, sabahın serinliğine tepkili, yazın sıcağına hasret. Sahilin ilk güneş ışıklarını nemli banklarda ağırladığı saatlerde, umudun tonlarına Türk Sanat Musikisi korosu ahengi yaşatan sarı saçlar savruluyor kaldırımda. Her anın tadını çıkaran kaldırım taşları ıslak, yıldızlar erketede, güneş doğum sancısı ile yükselirken, o göğsündeki ince sızılar ile yürümekte. Denizin gökyüzü yansımalı maviliğine cevap veren gözleri , ince topuk ayakkabısı ve yüzündeki ufak tebessüm. Deniz feneri gülüşlü bir kadının evinde olduğu anlar gökyüzünde yankılanıyor, ağaçlar erketede, kuşlar onu selamlıyor. Her acısının temeline tebessüm ekiyor. Kendine kurduğu duvarda acılı harplerin izleri, surlarını döven her top mermisi gücüne güç katıyor. Gülerek cevaplıyor hüzünleri. Güçlü görünmek için yıktığı her tabunun üstüne acısını bırakmış, tek başına dikenli yollarda yürüyor. İnce topuk ayakkabısının bastığı yerlerde papatyalar açıyor, masumiyetleri onun yanında sönük, incelikleri