Kayıtlar

Mayıs, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

NEDİR YANİ, MESELE NEDİR?

Sosyal Bilimler çatısı altında yerini almış olan Edebiyat alanı, bulunduğu başlığın ortasında durmuş, biraz ''Sosyal'' biraz ''Bilim'' hamuru  ile yoğurulmuş ''Edeb'' köklü bir alandır. ''Sözü güzel ve etkili söyleme'' formülü ile açıklanan yazınsal sanat eselerinin çıkış noktası ve işlendiği mecraadır. Türk Edebiyatı alanı da aynı oluşumla ortaya çıkan, elimizdeki en eski kaynan Orhun Abideleri'nden günümüz eserlerine kadar geçen zaman zarfını adlandıran ve açıklayıp anlamlandıran alandır. Her bilim alanının eksikleri veya yanlış yapılanmaları olduğu gibi, her ne kadar günümüzde hâlâ bilim olup olmadığı konusu tartışılsa dâhi Edebiyat alanının ve eğitiminin de belli eksiklikleri varolmaktadır. Peki nedir eksik olan, mesele nedir? Okur-yazar olarak yetiştirilmeye çalışan öğrenci grubunun bir mensubu olarak şahsım Yeni Türk Edebiyatı alanı öğrencisiyim. Edebiyat bilimi kökenden başlıca dallara ayrılsada bu dallar iç

ÜÇLER

Elips taş suyun üzerinde üç kere sekti. Üç dalga vurdu kumsala; biri atana, biri tutana, biri yutana... Şemsettin çıktı dalgadan;tüyleri ıslak,gözleri kızarık, burnu tıkalı. Şemsettin gönülden yaralı; git-gel akıllı, gel-git kafalı. Üç dilek tuttu gök; yüzüne Şemsettin'in. Bizim oğlan üç yerinden vuruldu, kırk kapıda kuruldu, delirmekten yoruldu... Tabure oldu sonra. Başlar ayak, ayaklar baş oldu. Üzerine oturdu en sosyalist söylemler, Şemsettin bir öğrenci eyleminde vuruldu. Süründü Ankara'nın ayazında, tüm fikirlerin kursağında buruldu. Sıktı felek pençesini bir hevesle, Şemsettin ahmak ıslatanlara kovuldu. Beyaz bir odaya sokuldu sonra. Üç parçada bölündü. Bir parça Şems, bir parça et, bir parça tın oldu. Şems'i arayan Mevlana, Et'i arayan baykuş, Tın'ı arayan Ahmed Hâşim. Göz için Muallim Naci, kulak için Recâizâde. Vaaz için Mehmed Âkif, görmek için Âşık Veysel. Vurmak için Dadaloğlu , sövmek için Nef'i, saymak için Pisagor... "Şemsettin