ORTALIK OYUNU

Sıkıldım artık bu kuru taburede oturmaktan Şemsettin. Ya kalk gidelim, ya iki çay söyle biri açık olsun. Zaten kararttın suratını yine. Bir de çayın koyusunu çekemez bu ağız. Çıkalım artık siyah-beyaz sokakların içinden, kırlara düşsün yolumuz. Hadi atla cebime, sıcak sıcak saklan orada. Ben seni ilk molada kaldırırım. Dal Uyku Tanrısı'nın narin kollarında düşlere.Çocukluğumuza yol olalım.

Ankara üzerinden Orta Anadolu'ya düşsün gölgemiz, kurak ve tozlu yollarda kavrulsun tenimiz, pamuk tarlasında gezerken bacaklarımız çizilsin. Arada sen çık dışarı, ben senin  şapkanın altında gezeyim. Koru beni Adana pamuğunun beyazından. Düşlerimde siyah kalayım.
Vuralım kendimizi tuz kokulu sahillere, gezgin olalım, seyyâr olalım, yâr olalım, ayâr olalım. Şiirler kuşanalım üstümüze, kalemler süngümüz olsun. Kanatmadan konuşalım karşıtlıkları. Sonra bir öğrenci eylemine karışalım fiziken, sloganlar atalım. Şehrin griliğine dönelim sonra, Karabük deplasmanı olalım, sayısal loto oynayıp amorti yakalayalım.
Çık sonra sen cebimden, bir baston bir mendil ile atla taksim meydanına. Şarkılar  söyle, hikayeler anlat. Sonra sabah  güneşinde Saathâne Meydanını dolaşalım. Doyalım zambaklarla kaplı  sokaklara. Herkese karşı bir olalım, sen ayaklarını koy ben kafamı, kolları kendi özek yönetimine bırakalım.
Sabah çayını sirkeci vapurunda içelim, öğle ezanı Yıldız Camii'nden çarpsın kulaklarımızda. Osman Bey'in rüyasındaki Çınar ağacının gölgesine yaslanıp tütün saralım. Ayıplı filmler izleyelim sinemada, açık saçık konuşalım, içimizde kalan son ar kırıntısı ile kızarsın yüzümüz, ruhumuzu baklavalık yufka gibi açalım.
Sezai Karakoç okuyalım,buram buram ''Masal'' koksun. Nazım'da bulalım memleket aşkını. Aşık Veysel'de görmeden sevmeyi anlayalım. Sert olsun sözümüz, Can Yücel'in Pasaklı Kontes'ini bulalım. Dolmabahçe Sarayı'nda soytarı olalım. Vurulsun kellemiz tez vakitte, kanımız avluda yayılsın, sevmekten vazgeçip seven olalım, Ölmeden önce ölüp Canân'ı bulalım.

Ve her adımda büyüsün çocuk ruhumuz, Suriye'deki silah seslerine kulak tıkayalım, çocuk ölümleri anlamsız , kadının ezilmesi sessiz olsun, insanlıktan çıkalım;''Modern'' olalım.
Tek derdimiz banka hesabımızdaki sıfırların sayısı olsun, başımızı sallayalım , maaşımızı sayalım.
Koltuk takımı alalım, buzdolabı taksitlerini aksatmayalım. Öldürelim içimizdeki son Fena Çocuk'u.
Akıllı olalım, uslu olalım.
Diziler izleyelim hipnotize halde, evlilik programları ile güne başlayalım. Köşe yazısı okumayalım. Kapatalım aklın tüm alıcılarını bilgiye. Kulaktan dolma, ikinci el fikirleri vizesiz ve filtresiz şekilde içeri alalım. Ne duyuyorsak inanalım, önüne ardına bakmayalım. Sağcıya sövelim, solcuyu dövelim. Sağa sola minimal küfürler kazıyalım. Kim iktidarsa ondan olalım. Patronu yağlayalım, ev sahibini ballayalım

Kopalım çocukluğumuzun taze süt kokusundan, kaliteli parfümler kokalım.
Yalnızlıkta bulalım kendimizi, kalabalıklar içinde ''yalın'' olalım. Telefonun ucuyla sevelim annemizi. Cuma mesajlarımız topu, kandillerimiz retweetli olsun. Namazların farzını kılıp sünnete vakit bulamayalım. Vicdanımızın tüm sızlamaları için bir parça ''Modern Yaşam'' bahanesi yutalım. Severken unutalım, unutulanları yakalım.

Anayasa mahkemesine başvuralım pazartesi sabahı, ''Vefa'' kelimesini semtlerden bile kaldıralım. Kafa karıştırmasın toplumda, yardımlaşmayı yasaklayalım. İnsanlık namına yapılan hareketlere Rtük tarafından yapım yasağı getirsin. Kalplerimiz mozaikli, ensemiz kalın yaşayalım.
Sevmeyelim sevilmeyelim, Süleyman'a kalmayan saltanat bizim olsun.
Karnımız tok, aklımız aç, ruhumuz kara, cebimiz dolu olsun.
Çocukluğumuzun masumiyeti eski fotoğraflarda naftalin koksun.

Ruhumuzun künyesine not düşülsün;

''tüket(n)iyorum, modernizm varolsun.''..


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HİKAYE YAZAMAYAN HİKAYECİ'NİN HİKAYESİ

KIRÇIL

LİSÂN-I HÂL'İM HAKKINDA BAZI MÜLAHAZÂTI ŞAMİLDİR