İnsanlar önce siyahı adlandırdılar. Geceleri gece ile gündüzü ayırmak için. Sonra ise kırmızı çıktı ortaya, en büyük buluşları ateşi tanımlamak için. 
En büyük ihtiyacı her dönemde var oldu insanın. Kimi zaman koyu gri mağaraların duvarlarında, sivri uçlu taşlarla işlenmiş bir ceylan figürü, kimi zaman ağaç gövdesine yara edilmiş iki sevgilinin adının ilk harfi. İnsan yazmak eylemine düşkünlüğünü doğasından almakla beraber anlatmak isteğini genlerinde canlı tutar. İster paylaşmak diyelim, ister içini dökmek, insanın haykırmak isteğini günün şartları nedeniyle kağıda kazımasıdır ''yazmak.''
Aşkın temsili, kavganın kaçınılmaz adresi, davaların savunma merkezi. Farklı istekte ademoğullarının durdurulamaz gösterisi. Güzel söz söyleme, aslında doğru olanın güzel söyleme meselesi ''Edeb-iy-at'' 
''Yazıyorsun okuyorum, kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa, insanın bu rütbece alçalabilmesinden korkuyorum'' sitemindeki gibi değil,  'Söz vermiştim kendi kendime; yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak hırstan başka ne idi?''' itirafındaki gibi iptilai bir olay olan yazmak eyleminin sevgilisi , Edebiyat tüm bilimlerin kaydedicisi. Hakikati güzel anlatmak, kimi zaman milli, kimi zaman ferdi, kiminde cemiyet meselesi, kiminin tek derdi zalim sevgilisi...

''Oluklar çift, birinden nur akar birinden kir'' derken oluşan insan fıtratı meselesi, Müzeyen dedim fısıldayarak, Müzeyyen ben ölüyorum'' derken bulaşan sevgili beklentisi. Her hali ile insan benliğine  kazınmış '''anlatmak'' eyleminin uslanmaz sevgilisi Edebiyat...
Ferit Edgü'nün kısa ama dolu minimal öykü imalathanesi, Leyla Erbil'in Vapur'u anlatma sevgisi, Biraz gerçek üstü, biraz hakikatin ta kendisi, insanın içini döktüğü adresi Edebiyat...
Anlatımda yarışmanın adresi, günlük konuşma dilinin tepkimesi Edebiyat...
''Bir pür nemek kirişmesi bir tatlı handesi/Bir şekkerîn tekellümü bir hoş edâsı var'' beyitinde süslü söyleyişin yüksek rütbesi, ''Türkçe ağzımda ana sütüdür'' aforizmasında halkın şiirde etkisi, her söz kalıbı ile insanın insana insanı kendince ifadesi Edebiyat...
Mevlana Mesnevisi'nde binlerce beyitte iradesi, Yunus Emren'in dilinde ''Ete kemiğe büründüm, Yunus diye göründüm''  temellendirmesi, bir sözü çokça, akıldan bolca söyleme tedavisi özü şiir, açıklaması hikaye, tasfiri roman olup, ''dilde kelime tasfiyesinin son raddesi'' Edebiyat...
Oğuz Atay'ın ''Tutunmak''için temennisi, uğraştığı ''Tehlikeli Oyunlar'ın'' ışıldayan avizesi, biraz karamsar, biraz umudun habercisi, karanlığa koşanların meşalesi Edebiyat.
İlhami Algör'de derin tutkunun menkıbesi,Yahya Kemal'de kulağı okşayan musıki etkisi, Can Yücel'in pasaklı kontesi, şair ile şiirin kuytu köşesi Edebiyat...
Hakk'ın kuluna seslenmesi, Kur'an-ı Kerim'in mucizesi, her ayette saklı gölgesi. Hakkı insana hakkı ile anlatma meselesi Edebiyat...
Modernizmin elçisi, varoluşun bunaltılı tecellisi, her yönü karamsar, biraz Sartre, biraz Kafka etkisi, aforizmalara konu olur kendisi. İnsanın varlığını sorgulayan adalet güncesi Edebiyat...
''Mefûlü/Mefâilün/Feûlün'' vezin telakkisi, kalıba uygun , göze hitap eder kafiyesi. Biraz Fars biraz Arap etkisi. Leyla û Mecnun'un düzenleyicisi Edebiyat...

Yeni Türk Edebiyatı öğrenciye aktarım elçisi. Babacan, alçak gönüllü ve sanatı sevdirici. Ahmet Hamdi Tanpınar ekolü, biraz Felsefe , oldukça Postmoderndir kendisi. Yeri geldiğinde klasik eserleri bir antikacı özeni ile sunan, yeri geldiğinde medenityenin sınırları zorlayan, Modern Edebiyatın kirli sakallı elçisi. Onun adı  ''Şaban Sağlık.''

Öğrenciye yol gösteren pusula. Seçimlerde yardımcı, yolunu aydınlatıcı. Hayatın akışını etkileyen kararlarda yetkili merciimiz olan, sevenlerinin akıl hocası. Metinler-Arasılık konusunda yenilikçi, Tanzimat Edebiyatı kara kutusu, Modern Edebiyat eleştirisi klavuzu, yazdığım her yazının ortak temennisi Süleymaniye Kürsüsünden yükselen Halide Edip kararlılığında bir kadın sesi, Yeni Türk Edebiyatı'nın Marifet'li Nâmesi. Onun adı ''İlknur Tatar Kırılmış.''

Sesinde hissi tonlamanın tecellisi. İyi bir hatip, kurduğu cümlelerde sahaf hassasiyeti derceli seçici. Felsefe bilgisi yüksek, modern edebiyatta karizma bildirgesi. 1950 kuşağı sözcüsü, Fert Edgü'nün aforizmalarının gözcüsü. Sartre'nin Samsun Varlık şubesi. Anlamayı bilmekten önemli gören, bilineni anlatmak için hitabet gücünü kuşanmış İkinci Yeni gözlemcisi. Edep Cansever'in Salıncak'ını sallar bilgisi. Onun adı ''Bekir Şakir Konyalı.'' Benim deyimimle ''Bekir ŞAİR Konyalı.''
''Umut olmasına var, sınırsız denecek kadar çok umut var, ama bizim için değil'' sözü ile Kafka'nın gelecekle ilgili olmayan beklentisi, ''Kaderin üstünde bir kader vardır'' kelamından Sezai Karakoç'un bitmeyen umudunun göstergesi, karanlıktan aydınlığa şeffaf bir geçiş etkisi, bütün duyguların ağır yaralı olduğu sağlık ocağı Edebiyat...
Karacaoğlan'ın her güzele sevgisi, Dadaloğlu'nun Padişah'a dik duran kellesi, Aşık Veysel'de hiç görmeden sevmesi,Nef'i'nin dilinde keskin kılıçtır Edebiyat...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HİKAYE YAZAMAYAN HİKAYECİ'NİN HİKAYESİ

KIRÇIL

LİSÂN-I HÂL'İM HAKKINDA BAZI MÜLAHAZÂTI ŞAMİLDİR