KARAGÖZ VE HACİVÂT- ÖLÇÜ MESELESİ

Zamanın Şehr-i İstanbul'unda, kıraat-hânelerde edebiyat kokar, âruz ölçüleri havada uçuşur, en az düzenlenmiş iki Divân'ı bulunmayan adam yerine konmazdı.
Hece ile şiir yazanlara eshefle kınayan gözlerle bakılırdı. Kâfiyenin gözden ırak kaldığı, ''abes- muktebes'' tartışmasının nesilden nesile sürüp gittiği  devirde iki genç şair yaşardı.
Kafka'nın '' Ülkede adalet yok'' mottosu temellendirmesi ile avukatlığı bıraktığı yaşta olan bu genç adamlar, çeşitli dergilerde şiir sanatı hakkında yazılar yazar, youtube kanallarında güncel eserlerle ilgili videolar çekip, twitterda şiirlerinden kısımlar paylaşırlardı.
Hacivât; âruzun müptelası, Farsça'nın aşığı, Fransız edebiyatı eserlerinin bibliyomanıydı. Karagöz ise; Heceye gönül vermiş, türkçe ağzımda anasütüdür aforizmasını kalemine işlemiş, modern bir türk ozanıydı.
İkili sık sık dergilerin orta sayfa sütunlarında karşı karşıya gelir, yeni yeni peydâh olmuş fikir-sanat- edebiyat programlarında karşıt fikirleri ile güreş tutarlardı. Günler günleri kovalarken ikili arasındaki polemik büyüyor, ölçü meselesindeki iki grup bu gençleri lider olarak görüp destekliyordu.
Bir gün Fatih Altaylı'nın konuğu olarak ''Teke Tek'' programına katılan Hacivât'ın '' Hece ölçüsü taraftarları âruz karşısında kalemlerini bırakıp diz çökeceklerdir.'' açıklaması ile ipler iyice gerilir. Tabiki bu laf havada kalmayacak, Karagöz'den cevabını bulacaktı.
Bu olaydan bir hafta sonra Murat Bardakçı'nın programına katılan Karagöz'e  Hacivât'ın sözleri hatırlatılıyor, ozanın cevabı ''Biz sadece rükûda eğiliriz'' oluyordu.
Olaylar çığrından çıkmaya başlamış, iki grup arasındaki gerginlik toplumsal çatışmaya neden olmuş, baba oğul birbirine küsmüş, boşanmalar artmış, euro altı lira sınırına dayanıp krizi kapıya getirmişti. Cumhurbaşkanı'nın araya girmesi ile, İlber Ortaylı koordinatörlüğünde bir atışma yapılması için taraflara teklif götürülmüştü. Her iki keskin taraf '' Davete icabet etmek sünnettir'' diyerek kalemleri kuşandı.
Gün gelir devran döner, horoz ile tavuk arasındaki çekişme farklı boyutlara taşınır, damlaya damlara yapay göl olur, o gölde kanat çırpan bir kelebeğin etkisi ile Japonya kıyılarında tsunami vurur.Vakit çatar, ikili karşı karşıya gelir, tartışma nazım üzerine alevlenir.
Hacivât varoluşun temel taşından örnekler verip konuşmaya başlar;
Hacivât; ''Bak Karagöz'üm. Dönüşüm varoluşun miheng taşıdır. Ana karakteri olan Gregor Samsa bir sabah böcek olarak uyanır. Yaratıcısı Franz Kafka'dır.''
Karagöz; '' Tövbe de münâfık yaratıcımız Allah'dır.''
Hacivât;'' Yine olaylara çok anti- seküler bakıyorsun''
Karagöz;''Yavaş ol efendi yoksa küfür mü ediyorsun?''
Hacivât;'' Görüyorsunuz İlber Bey, Ne demişler; Âlim ile sohbet edersen alırsın mertebe, cahil ile konuşursan dönersin merkebe''
Karagöz;''Zihin fukara olunca akıl fukara olurmuş, ben lafları çakınca Hacivât yine kudurmuş''
Hacivât;''Sen bana çaksan ne olur  cahilliğine baksana, hece ile herkes yazar yiyorsa âruzla yazsana''
Karagöz;''Gitmelisin bu diyardan,doldu zaman bitti takvim,buyur hodri meydan,çaktım sanaHacivât beyim.''
Hacivât;''Gittiğiniz yolun sonu uçurum, Nefi'yi dinleyip bir durun, ağlamayın hececiler, köşenize çekilip kudurun.''
Karagöz;''Âruz olmuş dilim dilim, söylemeye varmaz dilim, sizi neden kıskanalım, ah garip Hacivât'ım benim.''
Hacivât;'' Şiir basit değildir, estetik kelimelere doymalı, toplanıp tüm âruzcular, hececileri oymalı.''
Karagöz;''Farsça kaldı eskide, şiir öz türkçe olmalı, oturup okuyanlar, anadoluya doymalı.''
Hacivât;''Anadolu'ya aç olan, dursun belgesel izlesin, şiirde tat arayan benim sözümü dinlesin.''
Karagöz;''Hacivât'ım galiba derin uykulardasın, Farsça bilen mi kaldı, millet nasıl anlasın.''
Hacivât;'' Farsça sanat dilidir, zor gelmez bilgine, mazmunları âlâdır, ufuk açar zihnine.''
Karagöz;''Sanatın temeli bilgin değil toplumdur, halkın aklına girmeyen gül değil çürümüş ottur.''
Hacivât;''Karagöz'üm ne desem sende etkisi boştur, senle uğramak güzel ama, son vermek daha hoştur.''
Karagöz;''Uzatmak yersiz olur, zira konu muamma, herkes yoluna baksın yüzyıllar sürer bu dava.''
İlber Ortaylı;''Çocuklar biz sizi şiir cemaatinden biliriz, tartışmaya gerek yok hep aynı gemideyiz. Siz laf yarıştırın diye döndü şiir şaşkına, hadi gidin bildiğinizi yapın, yeter Allah aşkına.''

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HİKAYE YAZAMAYAN HİKAYECİ'NİN HİKAYESİ

KIRÇIL

LİSÂN-I HÂL'İM HAKKINDA BAZI MÜLAHAZÂTI ŞAMİLDİR